Hürser Tekinoktay                            19 Mayıs 2005
Bilet Aranıyor !

Geçtiğimiz Pazar günü oynanan Beşiktaş- Samsunspor maçı öncesi, stad çevresinde bir gurup genç, el ilanları ile 25 Mayıs tarihinde oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçına bilet arıyordu.
Bu el ilanlarında 'Şampiyonlar Ligi Finali Bilet Aranıyor. En yüksek fiyat verilir' diye yazıyordu.
İlanları dağıtan çocuklar" Bu işi para karşılığı bir Fransız işadamı için yaptıklarını söylediler.
Bu ilanlar yaklaşık bir haftadır Taksim Meydanı civarında da dağıtılmaya devam etmekte.
Üstelik dağıtılan ilanlar yetmeyip, bir kaç gündür spor gazetelerine de yüksek paralar ile ilan verilmeye de başlanmış durumda.
Gazete ilanında cep telefonu ve yanında "BAŞVURULAR GİZLİ TUTULACAKTIR" notu oldukça ilginç.
Bunun "organize karaborsa " olup olmadığı araştırıldı mı bilinmez.
Ama bilinen odur ki Türkiye'nin tanıtımı ve ülkeye döviz kazandırması esas olan organizasyonun bu ayağı sınıfta kaldı.
Tanıtım ve döviz girdisi konusunda önde olan Turizm Sektörünün birliği olan TURSAB'ın ( Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) böyle bir organizasyon sebebi ile Türkiye'ye İtalya ve İngiltere dışından gelecek turistlere maç biletini usulüne uygun şekilde sağlamak için Futbol Federasyonuna başvurduğu bilinmekte.
Ancak Turizm Bakanlığına bağlı Tursab'a bu yetki verilmezken Biletix'e verilmesi de çok ilginç.
Formula 1 ve Eurovision biletlerin satışını organize eden Turizm Bakanlığına bağlı Tursab'da yetki yok ama Biletix'de var!
İşin ilginci biraz araştıranlar 1000 euroların üzerinde bilet bulabiliyorlar.
Futbol Federasyonunda görevli olduğunu söyleyen Gülseren Yazıcı'ya göre Türkiye'den talep görmediği için 2000 üzeri bilet Avrupa'ya geri gönderilmiş!
Biletler Futbol Federasyonu sitesinden satılmış. Ama paraların yattığı hesap Biletix'in hesabı imiş!
İşin dramatik tarafı yüzlerce, binlerce yabancı turist bu maçı seyretmek için Ülkemize gelemeyecek ama biletler son gün gerçek değerinin altında ikitellide satılacak!

Bir Bilette Gheorge Hagi'ye!

Geçtiğimiz yıl adeta sosyal ve ekonomik çöküntü içindeki Galatasaray'ın başına gelen Hagi geçtiğimiz hafta Hakan Şükür'ü oyundan çıkartma tercihi ile belki de önümüzdeki günlerde görevinden ayrılacak!
Oysaki bu sezon, ne Gheorge Hagi'nin Galatasaray'a gelmeden önceki yıl milyon dolarlar verilip alınan Revivo, Felipe, Lukunku, Frank De Boer, Christian, Pinto, Prates vb gibi yıldızlar ne de o zengin bütçe vardı!
Hagi daha kısıtlı kadro ve bitti denilen deneyimli oyuncuları tekrar takımına entegre ederken, Türk Futbolu'na da Hasan Kabze, Uğur ve Cafercan gibi yeni gençler kazandırdı.
Üstelik bu gençleri Şampiyonluğa giderken oynatacak kadar da cesaretli idi.
Tabiî ki Futbolculuk kariyeri tartışılmaz olsa da teknik adamlık deneyimi yok denecek kadar az olduğu için bazı teknik-taktik hatalar yapacaktı.
Genelde bu hatalar bu sezon oyuncu değişikleri ile öne çıktı. Şartların lehine olduğu durumlarda yaptığı oyuncu değişiklikleri sonunda oyunun gidişatı hep aleyhine döndü. Burası gerçekti…
Hatta Hakan Şükür'ü oyundan aldıktan sonra yaptığı basın toplantısında ki görüşleri de Teknik anlamda hoş değildi.
Hakan'ı yorgun olduğu için oyundan aldığını söylemesi yeni Antrenörlüğe başlamış olmasından kaynaklanmalı diye düşünüyorum.
Sporcunun performansının yükseltilmesini yükleme, beslenme ve dinlenme gibi birbiri ile direkt ilintili kriterlerden oluşmaktadır.
Hakan Şükür'ün dinlenme yeri maç esnası ve böyle bir maçın son 20 dakikası olmamalıydı!
Bu da gerçekti.
Ancak Teknik Adam sıkıntısı hat safhada olan futbolumuzda, mesleğe yeni giren Gheorge Hagi'yi sadece birkaç yanlış oyuncu değişikliği yaptığından dolayı gönderir ye işin bütünündeki yapmış olduğu katkıları görmezsek;
Yarın diğer Kulüplerin de bu uygulamayı yapmasına kötü bir örnek olmaz mı?
Hele ki Anadolu kulüplerinde 2. ve 3. liglerde futbolu hiç bilmeyen sadece başka sebeplerden dolayı Kulüp yönetimine giren başkan ve idareciler varken!

Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar

Uydu Maç Yayınları | The Best Of